İnme nedir ?
Beyin felci halk dilinde bilinen adıyla inme, beynin belli bir bölgesinde oluşan damar tıkanıklığı olarak tanımlanmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü'nün tanımıyla inme; damarsal neden dışında görünürde başka bir neden olmadan, ani gelişip, bölgesel veya tüm beyni ilgilendiren işlev bozukluğudur. Vücut fonksiyonlarında kalıcı hasarlara neden olabildiği gibi, ölümle de sonuçlanabilir.
Dünyada kalp hastalığı ve kanserden sonra en sık ölüm, erişkin nüfusta en önemli sakatlık nedenidir. Beyin damarlarındaki kanama ya da tıkanmaya bağlı olarak ortaya çıkabilir.
Beyinde kan akımının kesildiği bölgede, kanın taşıdığı oksijen, glukoz gibi yaşamsal değerdeki gereksinimler karşılanamayacağı için beyin hücrelerinin ölümü başlar. Buna bağlı olarak beynin o bölgesi işlevini kaybeder ve hastalarda çeşitli belirtiler ortaya çıkar.
Vücudun bir yarısında uyuşukluk, kuvvetsizlik, konuşma ve görme bozuklukları, dengesizlik, bilinç değişiklikleri bunlardan bazılarıdır.
İnme belirtileri nelerdir?
- Kol, bacak veya yüzün bir kısmında uyuşukluk,
- Güçsüzlük,
- Yutma güçlüğü,
- Baş dönmesi,
- Konuşma ve başkalarını anlamada güçlük çekme,
- Görme bozukluğu,
- Şiddetli baş ağrılarıyla kendini gösterir.
- Algılamada güçlük,
- Denge ve yürüme bozukluğu,
- Bazı inmeler sonrasında ise özellikle bilişsel işlevler bozularak bunama durumu oluşabilir,
- İnme uyarısı geldiğinde mutlaka ciddiye alınmalıdır.
İnme tedavi edilebilir mi ?
Akut iskemik inmenin pıhtı eritici ilaçlarla tedavisi ilk 4,5 saat içinde yapılabilmektedir ve ilaç ne kadar erken verilirse o kadar etkili olur. Bu nedenle toplum tarafından inme belirtilerinin bilinmesi ve hızla 112 aracılığı ile hastaneye ulaşılması inmeden düzelmeyi etkiler.
Pıhtı eritici ilaçlar iyileşme olasılığını yüzde 30 artırır. İnme belirtilerini öğrenmek ve hızlı hareket etmek üzere tüm dünyada FAST kısaltması kullanılmaktadır. F yüzde felç, A kolda felç, S konuşma felci ve T zaman sözcüklerinin İngilizcelerinin baş harflerinden oluşur ve yine İngilizcede hızlı anlamına gelmektedir. Çünkü zaman beyindir. Sonuç olarak bir ya da iki gözle görme kaybı ya da ağzınızda kayma olur, konuşmada zorluk ve anlama bozukluğu yaşarsanız ve kol ya da bacağınızda özellikle tek taraflı güçsüzlük ya da dengesizlik gelişirse derhal 112’yi arayarak akut inme tedavisinin yapılabildiği en yakın sağlık kuruluşuna gitmeniz gerekir.
Son yıllarda beyinde büyük damar tıkandığında ilk 6 saat içinde uygulanabilen pıhtı çekici tedaviler ile başarılı sonuçlar elde edildi. Anjiografi ile yapılan bu tedaviler iyileşme olasılığını yüzde artırmaktadır. Hem pıhtı eritici hem de pıhtı çekici tedaviler bu konuda uzmanlaşmış nöroloji doktorlarının liderliğinde bir ekip tarafından, inme tedavisine hazır hastanelerde yapılabilmektedir. Bu nedenle inme belirti ve bulgularının farkına vardığınızda vakit kaybetmeden bu tedavilerin yapıldığı en yakın hastaneye başvurmak hayati öneme sahiptir.
Rehabilitasyon tedavinin önemli bir adımıdır. Hastanede mümkün olan en kısa zamanda başlamalıdır. Hastanın becerilerini geri kazanması ve günlük yaşam aktivitelerine hatta işine geri dönebilmesi için önemlidir.
İnme sebepleri nelerdir?
- Tütün kullanımı
- Diyabet
- Stres
- Hipertansiyon
- Kolestrol
- Genetik pıhtılaşma bozukluğu
- Yüksek kolesterol
- Fiziksel hareketsizlik şişmanlık
- Damar hastalıkları
- Geçici iskemik atak (GIA)
- Atrial fibrillasyon ve diğer kalp hastalıkları
- Bazı kalp hastalıkları
- Aşırı alkol alımı
- Uyuşturucular
- Düzgün beslenmemek
- Spor yapmamak
- Aşırı yağlı besin tüketmek
- Orak hücreli kansızlık hastalığı
- Karotid damarının tıkanması
İnme (felç) türleri ?
İskemik felç, hemorajik felce göre daha yaygındır; embolik ve trombotik olarak ikiye ayrılır.
Trombotik felç; Kan pıhtısı beyne giden büyük arterlerden birinde oluştuğunda meydana gelir.
Embolik felç; Kan pıhtısı vücudun başka bir yerinde oluştuğunda, kan dolaşımı içinde hareket edip beyninizde takılıp kaldığında meydana gelir.
Serbest olarak dolaşan kan pıhtıları genellikle ateroskleroz (damar sertleşmesi) ile ilişkilendirilir. Ateroskleroz arterlerin iç duvarlarında oluşan, damarları daraltan, kan akışınına müdahale eden veya kan akışını engelleyen (yağlı maddeler, kalsiyum ve yara dokularından meydana gelen) bir plak oluşumudur. Kan pıhtıları bir plak koptuğunda oluşur.
Hemorajik felç, daha nadir görülür fakat daha ölümcüldür. Kontrolsüz kanama beynin bir bölgesini yoğun bir şekilde doldurabilir ve bunun sonucunda beyin hücrelerine zarar veren veya onları öldüren bölgesel baskı ve şişkinliklere neden olabilir. Hemorajik felçler sızıntının ilerisindeki bölgelerde oksijen ve besin yetersizliğine de yol açabilir. Kanama beyin yüzeyinizde, kafatasınızın hemen altında veya beyninizin derinindeki bir arterde oluşabilir.
Yüksek kan basıncı ve/veya arterlerdeki bozukluklar beyin kanamasına yol açan başlıca unsurlardır. Arterlerde görülen en yaygın bozukluklardan biri anevrizmadır (damar genişlemesi). Anevrizmalar; kan ile dolan, bir balon gibi şişen, özellikle kan basıncınız yüksek ise patlayan zayıf damar noktalarıdır. Kan damarlarında meydana gelen bozukluklar genellikle doğuştandır ve yaygın kusurlar arasında gösterilir.
Bir tıkanma sonucunda kan akışının durması çok kısa süreli olsa bile bölgedeki nöronların besin ve oksijen yetersizliği sebebiyle ölmesi için yeterlidir. Bununla birlikte, her felç birbirinden farklıdır ve bazı durumlarda beyniniz hasar gören tarafın gördüğü işlevi hasar görmeyen taraftaki karşılığına aktararak belli bir dereceye kadar denge sağlayabilir. Her iki felç de kalıcı ve geçici hasarlara neden olabilir. Bir mini felcin işaret ve belirtileri genellikle bir saatten az sürer ve kalıcı bir hasara neden olmaz.
İnme geçirme oranı erkeklerde kadınların 1.3 katıdır
Değiştirilebilir risk faktörleri hipertansiyon, diyabet, kolesterol yüksekliği, kalp hastalıkları, şah damarı darlıkları, sigara ve aşırı alkol tüketimidir. Hipertansiyon hem serebral enfarktüs hem beyin kanaması için en önemli risk faktörüdür.
İnmeyi önlemenin en etkili yöntemi hipertansiyonun tedavisidir. Diyabetin iskemik inme riskini 1,8 ile 6 kat oranında bağımsız olarak artırdığı gösterilmiştir.
Kolesterol düzeyinin inme ile ilişkisinin iki yüzü vardır. Yüksek total kolesterol düzeyleri artmış iskemik inme riski ile, çok düşük düzeyler ise yüksek beyin kanaması riski ile ilişkilidir.
Kalp hastalıkları içerisinde, kalp atım ritmindeki düzensizlik inme riskini 4-5 kat artırmaktadır. Bu nedenle bu ritim bozukluğunun doğru bir şekilde tedavi edilmesi iskemik inmenin önlenmesi için çok önemlidir.
Sigaraya dikkat
Sigara hem iskemik inme hem de beyin zarları arasına kanama riskini artırır. Sigaranın ayrıca damarların kireçlenmesi üzerine etki ettiği de bilinmektedir. Sigaranın bırakılmasından sonra hiç içmemiş bir kişinin riskine yakın hale gelmek için 10 yıl geçmesi gerekir. Aşırı alkol tüketimi tüm inmeler için risk faktörüdür.
İnme tekrar eder mi?
İyileşen 4 inme hastasından 1’i yeniden inme geçirir. Yeni bir inmeyi önlemek için kan basıncı ve kolesterol düşürülür, şeker hastalığı kontrol altına alınır, kan sulandırıcı tedaviler verilir, şah damarı hastalıkları cerrahi ya da stent ile tedavi edilir. Bu tedavilerin yanı sıra yaşam şekli değişiklikleri de önemlidir. Kilo verilmesi, diyetin ayarlanması, fizik aktivitenin artırılması, sigaranın bırakılması, alkol tüketiminin sınırlanması ve stresin azaltılması gerekir.
İyileşme süreci ne kadar sürer?
En hızlı iyileşme dönemi inmeyi takiben ilk 6 ay içinde olup, iyileşme sürecinin yavaşlayarak da olsa 2 yıl boyunca devam ettiği bilinmektedir. İnme sonrasındaki tedavi sürecinde beynin etkilenen bölümünün lokalizasyonu, ve büyüklüğü ,hastanın yaşı, aile desteği ve sosyoekonomik düzeyi, hastanın varolan diğer hastalıkları ve en önemlisi de iyileşme isteği ve kararlılığı sonucu etkileyen faktörlerdendir.
İnme nedenleri ve açıklamaları
Tütün kullanımı: Tütün kan damarlarınıza zarar verir. Bu ise damarlarda tıkanıklıklara yol açarak inmeye neden olur. Sigara içmeyin ve ikincil maruziyetlerden kaçının.
Diyabet: Diyabet hastası olmak inme riskinizi artırır çünkü beyin damarlarının hastalanmasına neden olur. Doktorunuzla diyabetinizin tedavisi için konuşun.
Yüksek kolesterol: Yüksek kolesterol damar tıkanıklığı riskini artırır. Beyine giden bir atardamar tıkanırsa buna bağlı olarak inme gerçekleşebilir.
Fiziksel hareketsizlik şişmanlık: Hareketsiz bir yaşam ve fazla kilolu olmak kalp damar hastalığı riskinizi artırır.
Damar hastalıkları: Boynunuzdaki karotid atardamarları beyne giden kanın önemli bir bölümünü taşır. Damar duvarı içinden yağlı bir tabaka ile giderek ilerleyen bir şekilde zarar gören karotid damarı bir kan pıhtısı ile tıkanabilir. Bu da inmeye neden olur.
Geçici iskemik atak (GIA): GIA’ların tanınıp tedavi edilmesi inme riskini azaltabilir. GIA inme benzeri belirtilere neden olur fakat bunların çoğu geçicidir. GIA’ nın belirtilerini bilin ve derhal acil tıbbi yardım isteyin.
Atrial fibrillasyon ve diğer kalp hastalıkları: AF durumunda kalp boşlukları organize ve ritmik bir şekilde kasılmak yerine aynı bir jölenin titremesi gibi titrerler. Bu kanın kalp boşluğunda göllenmesine ve pıhtılaşmasına neden olur. AF inme riskinin beş kat artmasına neden olur. Diğer kalp hastalıkları olan insanlarında inme riskleri artmıştır.
Bazı kan hastalıkları: Yüksek alyuvar miktarı pıhtı oluşumu ihtimalini artırarak inme riskini yükseltir. Orak hücreli kansızlık hastalığı hasta hücrelerin atar damar duvarlarına yapışarak tıkanıklığa neden olması nedeniyle inme riskini artırabilir.
Aşırı alkol alımı: Kadınlar için ortalama bir kadeh ve erkekler için ortalama iki kadeh içkinin üzerinde içki tüketimi kan basıncını ve inmeye neden olabilir.
Uyuşturucular: Damar içi madde kullanımı yüksek inme riski içerir. Kokain kullanımı da inmeyle ilişkilendirilmiştir. Bu maddeler çoğunlukla kanamalı inmelere neden olur.
Gebelikteki değişimler etkili olabiliyor
Hamile olan genç kadınlarda inme gelişme riski olmayanlara göre daha fazladır. Hamilelik döneminde yaşanan ödem ve pıhtılaşma mekanizmasındaki fizyolojik değişiklikler nedeniyle özellikle gebeliğin son 3 ayında ve doğum sonrası erken dönemde inme daha sık görülmektedir.
Gebelik ile ilişkili olarak ortaya çıkan yüksek tansiyon hem kanayıcı hem de tıkayıcı inmelerin önemli nedenlerindendir.
Gebelik öncesinde yüksek tansiyonu olan kadınların, doktor kontrolünde düşük doz aspirin kullanmaları ve beslenmelerinde yeterli kalsiyum içeriğinin olması sağlanmalıdır.
Yüksek tansiyon hastası olan gebeler, doğumdan sonra doktor kontrolünde uygun ilaç tedavisine devam etmelidirler.
Doğum kontrol ilaçlarını kontrolsüz kullanmayın
Düşük doz doğum kontrol ilacı kullananlarda inme riskinin göreceli olarak arttığı belirlenmiştir. Özellikle; yaşlılarda, sigara içenlerde, diyabet, yüksek tansiyonu ve kolesterolü olanlar veya genetik olarak pıhtılaşma bozukluğu bulunan kadınlarda doğum kontrol hapı kullanımı inme riski artırmaktadır. Bu nedenle bu risk faktörleri olanlarda doğum kontrol hapı kullanılması gerektiğinde, söz konusu risk faktörleri kontrol altına alınmalıdır.
İnmenin nadir nedenlerinden biri olan beyin toplardamar tıkanıklığı, kadınlarda çok daha sık ortaya çıkmaktadır. Yapılan çalışmalarda bu inme tipinin görüldüğü hastaların %70’inden fazlası kadındır. Kadınlarda bu kadar sık görülmesinin öncelikli sebebinin doğum kontrol hapları ya da gebelikten kaynaklanan hormonal faktörler olduğu düşünülmektedir. Bu tarz bir öyküsü olan kadınlarda gebelik sakıncalı değildir ancak kan sulandırıcı tedavinin gebelik boyunca kullanılması önerilir.