Parkinson nedir ?


Beyin hücrelerinde işlev kaybı ve hücre ölümü nedeniyle oluşan bir hastalıktır. Genellikle orta yaş grubunda görülen bu hastalık kadınlara oranla erkeklerde daha sık görülmektedir. 45-50 yaşından sonra görülme sıklığı gittikçe artan parkinson, 65 yaş sonrasında her 100 kişiden 1’inde görülmektedir. Yapılan araştırmalarda Türkiye’de yaklaşık 60.000 parkinson hastası olduğu belirtilmiştir. Aynı zamanda alzheirmer hastalığından sonra en sık görülen nörolojik bir rahatsızlıtır.


Parkinson Belirtileri


Titreme: Titreme ya da sarsılma, genellikle uzuvda, çoğunlukla eliniz ya da parmaklarınızla başlar. Parkinson hastalığının bir özelliği, dinlenme durumunda da elinizin titremesidir.

Hareketlerde yavaşlama (bradikinezi): Zamanla, Parkinson hastalığı, basit görevleri zor ve zaman alan bir hale getirerek hareketinizi yavaşlamasına ve kısıtlanmasına neden olabilir. Yürürken adımlarınız kısalabilir veya merdivenden çıkmanız zor olabilir.

Kas sertleşmesi: Kas sertleşmesi vücudunuzun herhangi bir yerinde olabilir. Kas sertleşmesi hareket aralığınızı sınırlayabilir ve ağrıya neden olabilir.

Duruş ve denge problemleri: Duruş bozulabilir veya Parkinson hastalığının bir sonucu olarak denge sorunları olabilir.

Otomatik hareket kaybı: Parkinson hastalığında, yürürken sallanma, gülümseme veya kollarınızı sallama gibi bilinç dışı hareketleri gerçekleştirme beceriniz azalabilir.

Konuşma değişiklikleri: Parkinson hastalığının bir sonucu olarak konuşma problemleri yaşayabilirsiniz. Konuşma esnasında yavaş ya da hızlı konuşabilir veya tereddüt ederek duraklayabilirsiniz.

Yazı değişiklikleri: Yazmak zorlaşabilir ve yazılarınız küçük görünebilir.



Parkinson Tedavisi


Henüz Parkinson için kesin bir tedavi yöntemi bulunmamakla birlikte hastalığın yol açtığı sorunlar kontrol altında tutulabilir ve kişinin normal hayatına devam etmesi sağlanabilir.Hastalığı geri döndürmek, ölen beyin hücrelerinin tekrar dopamin üretmesini sağlamak mümkün olmasa da Parkinson tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar beyin tarafından dopamine dönüştürülebilmektedir.

Diğer bazı ilaçlar ise dopamine dönüştürülmesine gerek kalmadan dopamin benzeri etki yaratmaktadır. Bu ilaçlar Parkinson hastalığının yol açtığı sorunları geciktirmekte, özellikle başlangıç aşamasındaki hastalığın neden olduğu problemleri hafifletmektedir.Parkinson hastalığının yol açtığı sorunların kontrol altına alınması büyük oranda hastalığın erken teşhisine bağlıdır. Parkinson tedavisinde ilaç tedavisine ek olarak "derin beyin stimülasyonu" adı verilen ve beynin çeşitli bölgelerine elektrotlar yerleştirilerek gerçekleştirilen cerrahi yöntem kullanılabilir.

Bu yöntemde göğüs bölgesine yerleştirilen bir jeneratöre bağlı olarak elektrik dalgaları yayan elektrotlar Parkinson belirtileri hafifletmek için kullanılır. Derin beyin stimülasyonu yöntemi genellikle ilaç tedavisine yanıt vermeyen, durumu ilerlemiş Parkinson hastalarında kullanılan bir yöntemdir.


Parkinson İlerlemesi


Parkinson hastalığının zamanla ilerleyen bir hastalık olduğu unutulmamalıdır. Bazı insanlar hastalık nedeniyle ağır engelli hale gelebilir ancak bazı hastalarda minör motor aksaklıklar yaşanabilir.

Bazı hastalar için el titremesi en önemli sorunken diğerleri için el titremesi diğer sorunların yanında küçük bir problem olarak kalabilir. Bu nedenle kimse hastalığın ilerleyişi ve görülecek belirtiler konusunda kesin bir tahmin yürütemez.


Parkinson yavaş ama yıkıcı ilerler


Parkinson ilerleyici bir hastalıktır ve dolayısıyla zaman ilerledikçe belirtiler kötüleşir ve hastanın yaşam kalitesi olumsuz yönde etkilenir. Ancak doğru tedavi sayesinde, çoğu hasta normal hayatını uzun yıllar boyunca sürdürebilir. Parkinson'un belirti ve bulguları saptanır saptanmaz tıbbi görüş almak önemlidir; böylece tedavi seçeneklerini en iyi şekilde değerlendirmek mümkün olur.


Parkinson Hastaları Nasıl Beslenmelidir?


Parkinson nedir tanımlaması hastaya yapıldıktan ve tedavisi planlandıktan sonra en önemli şey hayat tarzı ve beslenme alışkanlıklarıdır. Parkinson hastaları beslenmelerine çok dikkat etmelidir. Kabızlık en büyük şikayettir. Vücut fonksiyonları yavaşladığı için bağırsaklar da yavaşlıyor.

- Lifli gıdalar tüketmeleri
- Her gün yoğurt yenmesi
- Taze bakla tüketimi
- Bisiklet sürmek
- Egzersiz yapmak

Parkinson Plus nedir?


Bir de ‘Parkinson Plus’ dediğimiz ‘Parkinson ilave’ veya ‘Parkinson artı’ sendromları var. Bunların genel özelliği, Parkinson kadar yüz güldürücü değillerdir ve tedavileri zordur. Hastalar ilaçlara daha yanıtsızlardır ve hastalıkların seyirleri Parkinson hastalığına göre daha ağırdır.

Daha hızlı şekilde ilerleyicidir ve sadece Parkinson bulgularıyla gitmez. Parkinson bulgularına ilave olarak, otonomik sistem bozukluğu, yukarı bakış kısıtlılığı, el kullanma problemleri, elde kasılmalar, dengesizlik, beyincik küçülmesi, erken dönemde beyindeki kabuk tabakanın küçülmesi gibi problemler çıkabilir.”


Alternatif ve Destekleyici Tedavi Yöntemleri


Bu alanda yapılan çalışmalar bazı alternatif tedavi yöntemlerinin ve besin takviyelerinin bazı hastalarda etkili olduğunu ortaya koymaktadır.

Koenzim Q10: Hücreler arası elektron taşınmasına yardımcı, vitamin benzeri doğal bir madde olan Koenzim Q10 özellikle hastalığın ilk dönemlerinde fayda sağlamaktadır. Koenzim Q10 içeren besin takviyeleri reçetesiz olarak satılmaktadır. Ayrıca balık, kırmızı et, sakatatlar, kümes hayvanları, yer fıstığı ve soya yağı koenzim Q10 bakımından zengin gıdalar arasındadır.

Masaj: Profesyonel masaj Parkinson nedeniyle sertleşen kasların gevşemesine ve hastanın rahatlamasına yardımcı olur.

Akupunktur: Akupunktur ile kas ağrıları hafifletilebilir.

Yoga/Meditasyon: Kasların esnetilmesine yönelik yoga hareketleri kişinin duruşunun düzelmesini/korunmasını sağlayabilir. Meditasyon ise stresi ve kaygıyı azaltarak ruh halini yukarı taşır.


Parkinson hastalarına Beslenme İle İlgili Öneriler


Konstipasyon Parkinson hastalarında en çok görülen sorunlardandır. Sindirim sistemi hareketlerinin yavaşlaması, posa ve sıvı alımının azalması, fiziksel aktivite azlığının neden olduğu düşünülür. Bu nedenle posa alımı 25-30gr/gün olmalı ve su tüketimine dikkat edilmelidir.

Parkinson hastalarında yeterli, dengeli ve düzenli beslenme çok önemlidir. Aşırı tüketimden kaçınılmalıdır. Öğün saatleri ve aralıkları önemlidir. Öğün araları 2-3 saati geçmemelidir.

Parkinson hastalarının fiziksel aktivitesi azalmaya başlar. Bu nedenle kilo kontrolü daha çok önem kazanır. Beden kitle indeksinin 23 üzerine çıkmasının hastalığı tetikleyici etkileri vardır.

Antioksidan tüketimi lipid peroksidasyonunu azaltarak okisdatif stresten korur. Bu nedenle beslenme programında taze sebze ve meyvelerin tüketilmesine dikkat edilmelidir. Beslenme programı olabildiğince renkli olmalıdır. Antioksidan olan vitaminlerin kaynaklarına bakacak olursak;

A vitamininin kaynakları: Hayvansal ürünler, yumurta sarısı, koyu yeşil yapraklı sebzeler, balık yağı, havuç ve kayısı.

C vitamininin kaynakları: Maydonoz, limon, kivi, kuşburnu, portakal, çilek, dereotu, karnabahar.

E vitamininin kaynakları: Koyu yeşil yapraklı sebzeler, yağlı tohumlar (ceviz, fındık gibi), buğday.

Yağ asitlerinden tekli ve çoklu doymamış yağ asitleri tercih edilmelidir.

Tekli doymamış yağ asidi kaynakları: Fındık yağı, zeytinyağı, kanola yağı

Çoklu doymamış yağ asidi kaynakları: Mısır, ayçiçeği, soya yağı.


Parkinson hastalığı tedavisinde beyin pili hayata bağlıyor


Parkinson hastalarında son yıllarda ön plana çıkan güncel tedavi yöntemi, işlevini yitirmekte olan beyin çekirdeklerinin içine özel bir pil sistemi yerleştirilerek şikayetlerin düzeltilmesi yoludur.

Beyin pili tedavisi, doğru teşhis ve uygun teknoloji ile uygulandığı durumlarda Parkinson hastalığındaki şikayetlerinde belirgin düzelme sağlamakta ve yaşam konforunu önemli oranda artırmaktadır.

Bu ameliyatın yapılabilmesi için ileri teknoloji ekipmanlar ve özellikle bu hastalık grubunda deneyimli bir nöroloji, psikiyatri ve beyin cerrahi ekibi gerekmektedir.


Parkinson hastalığı tedavisinde ameliyat hasta uyanıkken yapılıyor


Pil ameliyatı kararı, ancak deneyimli bir nöroloji-psikiyatri-beyin cerrahi ekibi tarafından yapılacak kapsamlı değerlendirmeler sonrasında verilebilmektedir. Ameliyat öncesinde hastanın kullandığı ilaçlar kademeli olarak azaltılarak kesilmektedir.

Özellikli MR çekimleri yapılarak ameliyat sabahı hastanın başına lokal anestezi ile “stereotaktik çerçeve” denilen bir aparat yerleştirilmektedir. Bazı istisnai durumlar dışında ameliyat uyanık olarak yapılmaktadır. Ameliyat sırasında nörolog ve beyin cerrahı ile hasta sürekli iletişimde kalabilmekte ve bazı testler uygulanmaktadır.

Lokal anestezi ile gerçekleştirilen işlemde kabloları beyin çekirdeklerine yerleştirilmektedir. Bu işlem, özel teknolojiler sayesinde 1 milimetreden daha az bir hassasiyetle yapılmaktadır. Ardından hasta uyutularak 15 dakikalık ek bir işlemle göğüs veya karın bölgesine pil bataryası takılmaktadır.

Parkinson hastalığı nedeniyle beyin pili takılan hastalarda cihaz tamamen cilt altına yerleştirilmekte ve dışarıda herhangi bir parçası bulunmamaktadır. Pilin yerleştirilmesinin ardından deneyimli nörolog ve beyin cerrahı tarafından özel bir uzaktan kumanda sistemi ile pilin ayarlaması yapılır.